Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | yükümlülük olarak | incumbently adv. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | (ceza veya yükümlülük olarak) dayatmak | set [obsolete] v. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | ödenmemiş birleşik krallık damga vergilerine ilişkin olarak yükümlülük üstlenmek ve tazmin etmek | assume liability for or to indemnify against non-payment of united kingdom stamp v. |
Law | ||
Law | yükümlülük altına girilmeksizin ve yazılı olarak | in writing without liability expr. |
Philosophy | ||
Philosophy | kant'ın etiğinde koşulsuz ve evrensel olarak bağlayıcı ahlaki yükümlülük | categorical imperative n. |